content en Turco
i. içerik, içerik miktarı, öz, içindekiler, kapsam, anlam; lehte oy kullananlar; olumlu oy miktarı; ayar; memnuniyet, hoşnutluk; doyum, tatmin
s. hoşnut, memnun, hazır, razı, olumlu
Ejemplos
Nicholas certainly looks very content.
Nicholas kesinlikle hoşnut görünüyor.
Oranges have a high vitamin content.
Portakalların yüksek vitamin içeriği vardır.
He is content with the simple life.
Basit bir yaşamdan hoşnuttur.
He is content with his present state.
Bugünkü durumundan memnundur.
I am content with my current position.
Şu anki pozisyonumdan memnunum.
Despite his riches he's not contented.
Servetine rağmen memnun değil.
She is content with his present salary.
O şu anki maaşından memnun.
They are content with things as they are.
Onlar mevcut durumdan memnun.
The content of his speech was interesting.
Konuşmasının içeriği ilgi çekiciydi.
Are you content with your present salary?
Şu anki maaşından memnun musun?
Sinónimos
2. satisfied: comfortable, contented, pleased, gratified, sanguine, delighted, snug
3. satisfaction: contentment, happiness
4. significance: meaning, idea, theme, substance, gist, subject, topic
5. make-up: composition, contents, filling, packing
6. appease: satisfy, reconcile, gratify, delight, please, gladden, cheer
