pretty en Turco
zf. epeyce, bayağı, çok, oldukça
Ejemplos
This book has pretty pictures and tells me about words.
Bu kitapta güzel resimler var ve bana sözcüklerin anlamını öğretiyor.
Mother puts another kind of cream on her skin to keep it soft and pretty.
Annem tenini güzelleştirmek için, cildine başka tür bir krem sürer.
Our new puppy is little and pretty.
Yeni köpek yavrumuz küçük ve sevimli.
Flowers are pretty to look at and they smell nice.
Çiçekler güzel oldukları gibi güzel kokarlar.
The rabbit which we met in the forest was very pretty.
Ormanda rastladığımız tavşan çok sevimli idi.
That job is pretty much finished.
O iş hemen hemen bitti.
That salesman looks pretty smart.
O satıcı oldukça akıllı görünüyor.
She ignored him pretty much all day.
Neredeyse bütün gün onu görmezden geldi.
Looks like that's a pretty big museum.
Oldukça büyük bir müze gibi görünüyor.
A pretty girl lived in that village.
Bu köyde güzelı bir kız yaşadı.
Sinónimos
2. attractive: lovely, beautiful, comely, fair, pleasing
3. considerable: ample, notable, large
4. somewhat: fairly, rather, moderately, tolerably, to some extent
