rumour en Turco

i. söylenti, dedikodu, şayia, rivayet
Ejemplos
A rumor circulated through the city.
Şehirde bir söylenti dolaşıyordu.




I've heard rumors about Nicholas and Mary.
Nicholas ve Mary hakkında dedikodular duydum.




Unfortunately that rumor is true.
Maalesef söylenti gerçektir.




I've just heard a disturbing rumor.
Az önce rahatsız edici bir söylenti duydum.




That's a completely unfounded rumor.
O tamamen asılsız bir söylenti.




I don't know the origin of the rumor.
Ben söylentinin kaynağını bilmiyorum.




There are rumors that he will resign.
Onun istifa edeceği söylentileri var.




There is a rumor that she got married.
Onun evlendiğine dair bir söylenti var.




The rumor is not true as far as I know.
Bildiğim kadarıyla söylenti doğru değildir.




The rumor proved to be an absolute lie.
Söylentinin kesin bir yalan olduğunu kanıtlandı.



